CENNETTE ALLAH’I GÖRMENİN VERDİĞİ MUTLULUK
CENNETTE ALLAH’I GÖRMENİN VERDİĞİ MUTLULUK
Cennette Allah’ı Görmenin Verdiği Mutluluk
Dünya hayatı, insan için imtihanlarla dolu bir süreçtir. Bu süreçte, kullar Rabbine yakın olmayı, O’nun rızasını kazanmayı ve ahirette cennetle mükâfatlandırılmayı arzu ederler. Ancak, cennet nimetlerinin en büyüğü, tarifsiz bir mutluluk kaynağı ve müminlerin en büyük özlemi olan Allah’ı görmek olacaktır.
Kur’an-ı Kerim’de Rabbimizi görme nimeti şu şekilde müjdelenir:
“O gün nice yüzler vardır ki ışıl ışıl parlamaktadır. Rabbine bakmaktadır.” (Kıyame, 22-23). Bu ayet, müminler için cennette Allah’ı görmenin nasıl bir huzur ve saadet kaynağı olduğunu gözler önüne serer.
Allah’ı görme mutluluğu, dünyada iman edenlerin kalbinde yer etmiş olan en yüce arzularından biridir. Çünkü dünya hayatında Rabbimize iman eder, O’nu sever ve O’nun sonsuz kudretine şahitlik ederiz. Ancak gözlerimizle görme nimetinden mahrum kalırız. İşte cennette, Rabbimizi görmekle bu büyük özlem sona erecek, gönüller huzur bulacaktır.
Allah’ı Görmenin Derin Mutluluğu
Cennette Allah’ı görmek, sadece gözlerin değil, ruhun da doyuma ulaştığı bir an olacaktır. İnsanı yaratan, ona sayısız nimet veren, affeden ve her an ona şah damarından daha yakın olan Rabbin cemalini görmek, müminlerin imanlarının ve ibadetlerinin ödülüdür. Dünyada yapılan her bir iyilik, sabredilen her bir sıkıntı, gösterilen her bir teslimiyet, o anın huzuruna erişmek için bir vesiledir.
İmam Gazali, Allah’ı görme mutluluğunu şu sözlerle ifade eder: “Cennetteki tüm nimetler içinde en büyük ve en değerlisi, Allah’ın cemalini görmektir. O, gönülleri doyuran ve ruhları aydınlatan en yüce mutluluktur.”
Dünyadaki Hazırlık
Allah’ı cennette görme nimetine erişmek, dünyada kulluk bilinciyle yaşamakla mümkündür. Bunun yolu, imanla Rabbimize bağlanmak, O’nun emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından sakınmaktan geçer. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyurur:
“Allah’a yemin ederim ki, Allah kıyamet günü öyle cemalini gösterecek ki, cennette hiçbir şey o anın verdiği mutluluğa denk olmayacaktır.” (Müslim, İman, 297).
Bu hadis, müminlerin dünyada Allah’a yönelerek O’nun sevgisini kazanma çabalarının ahirette nasıl eşsiz bir ödülle karşılık bulacağını gösterir.
İbret ve Düşünce
Allah’ı cennette görme düşüncesi, insana hem bir teselli hem de bir uyarıdır. Dünyadaki geçici sıkıntılar, cennette Rabbimize kavuşacağımız o anı düşündüğümüzde hafifler. Ancak bu müjde aynı zamanda sorumluluğumuzu artırır. Allah’ı görme şerefine nail olmak isteyen bir kul, dünya hayatında O’nun rızasını kazanmaya yönelik bir yaşam sürmelidir.
Sonuç olarak, cennette Allah’ı görme nimeti, müminlerin en büyük arzusu ve cennetin en yüce mükâfatıdır. Bu düşünceyle yaşamak, dünya hayatımızı daha anlamlı kılar ve bizi Allah’a daha da yakınlaştırır. Çünkü O’nu görmek, cennetteki tüm nimetlerin ötesinde bir mutluluktur. Rabbim bizleri o anın şahitlerinden eylesin.
Amin.